YENİ KİTAP HASAR'DAN BİR ALINTI SİZLERLE ...
X karakoldan çıktıktan sonra ne yapacağını düşündü kısa bir an. Sekiz yıldır cinayet masası polisi olarak hizmet verdiği bu şehri; İstanbul’u seviyordu. Karakolun park yerinde bulunan motosikletine binen genç adam kaskını taktı ve kontağı açtı. Yoğun bir homurtuyla çalışan Honda motor genç adamın bacaklarının arasında tüm gücüyle titreşmekteydi.
Motoru vitese takan genç adam hafifçe gaza dokunsa da motor kendisinden beklenenin çok daha fazlasını vermek konusunda oldukça cömertti ve neredeyse ön tekeri havaya kaldıracak gücü rahatlıkla sağladı. Büyük şehirde yaşamak konusunda bir sıkıntı yaşamasa da trafikten her zaman nefret ediyordu genç adam...
Şu an altında bulunan bu teknoloji harikası alet o nedenle onun hayatını kurtarıyor denilse yeriydi. Yedi kilometre gibi bir mesafeyi yaklaşık beş dakikada kat eden genç adam her zaman Zeytinburnu'ndaki evine girmeden önce uğradığı küçük marketin önünde uygun olan bir yere motosikletini bıraktı. Başından çıkardığı kaskı da motosikletin gidonuna asan genç adam markete girdi. İlginç bir şekilde her zaman kasanın ardında olan Karadenizli çiftten ikisi de yerinde değildi.
“Bayram abi” dedi tereddütle genç adam. İçinde ters giden bir şeyler olduğu hissi resmen davullar çalmaktaydı. Montunun fermuarını açan X elini uzattığı silahına dokunduğu an arkasındaki rafların ardından gelen bir tıkırtıyla yavaşça arkasına döndü ve yüzüne doğrultulmuş 9 mm. Kırıkkale marka tabancayla yüz yüze geldi.
“Hey hey hey. Bunu yapmak istemezsin dostum” dedi çabucak.“Bundan o kadar da emin olma dedi” başında bir maske olan silahı tutan elin kısa boylu sahibi ve kapalı kapılar ardında küçük marketin içinde patlayan silahtan çıkan kurşun genç adamın alnından girerek kafatasını parçalayıp dışarı çıktı ve X sanki fişi çekilmişçesine yere yığıldı.
X karakoldan çıktıktan sonra ne yapacağını düşündü kısa bir an. Sekiz yıldır cinayet masası polisi olarak hizmet verdiği bu şehri; İstanbul’u seviyordu. Karakolun park yerinde bulunan motosikletine binen genç adam kaskını taktı ve kontağı açtı. Yoğun bir homurtuyla çalışan Honda motor genç adamın bacaklarının arasında tüm gücüyle titreşmekteydi.
Motoru vitese takan genç adam hafifçe gaza dokunsa da motor kendisinden beklenenin çok daha fazlasını vermek konusunda oldukça cömertti ve neredeyse ön tekeri havaya kaldıracak gücü rahatlıkla sağladı. Büyük şehirde yaşamak konusunda bir sıkıntı yaşamasa da trafikten her zaman nefret ediyordu genç adam...
Şu an altında bulunan bu teknoloji harikası alet o nedenle onun hayatını kurtarıyor denilse yeriydi. Yedi kilometre gibi bir mesafeyi yaklaşık beş dakikada kat eden genç adam her zaman Zeytinburnu'ndaki evine girmeden önce uğradığı küçük marketin önünde uygun olan bir yere motosikletini bıraktı. Başından çıkardığı kaskı da motosikletin gidonuna asan genç adam markete girdi. İlginç bir şekilde her zaman kasanın ardında olan Karadenizli çiftten ikisi de yerinde değildi.
“Bayram abi” dedi tereddütle genç adam. İçinde ters giden bir şeyler olduğu hissi resmen davullar çalmaktaydı. Montunun fermuarını açan X elini uzattığı silahına dokunduğu an arkasındaki rafların ardından gelen bir tıkırtıyla yavaşça arkasına döndü ve yüzüne doğrultulmuş 9 mm. Kırıkkale marka tabancayla yüz yüze geldi.
“Hey hey hey. Bunu yapmak istemezsin dostum” dedi çabucak.“Bundan o kadar da emin olma dedi” başında bir maske olan silahı tutan elin kısa boylu sahibi ve kapalı kapılar ardında küçük marketin içinde patlayan silahtan çıkan kurşun genç adamın alnından girerek kafatasını parçalayıp dışarı çıktı ve X sanki fişi çekilmişçesine yere yığıldı.
YORUM BIRAK!